Çıkla

Ekmeksiz, katıklı, sade, sadece Gönderen : Bay Mubariz

Çencire

Tencere.

Çevre

Kumaş mendil.

Çalmak

(fiil.) Mayalamak. (Süt gaynadıysa yoğurt çal.)

Çıkı

Azık çantası, eşya çantası, Küçük Bohça. (Aç bakayım çıkınında ne var) Gönderen : Bay Mubariz

Çörtük

Kozluçay'da Turşu üstüne konulan yegane bitki. (Aromatik/kokulu). Genelde ekinler arasında yetişir. kökü yenilebilir.

Çomaş

Çomaç'ta denir. Çoban ve çiftçi işi. Yufka ekmeğinin içine peynir, soğan, domates, biber, peynir, yumurta, kıyma gibi herhangi bir katık konularak yapılan dürüm. Gönderen : Bay Mubariz

Çöcürmek

İşemek.

Çepreşik

Karışık, bozuk. Gönderen : Bay Mubariz

Çorlu

1-Çabuk kızan, çabuk sinirlenen. (Birlikteki çocukları dahi çorlu arkadaş) 2- Hastalıklı, dertli, illetli. 3-Akılsız, deli. Gönderen : Bay Mubariz

Çinil

Omuz. (Çinilim dutulmuş, ağrıyor.)

Çiğin

Omuz. (Çiğnim dutulmuş.)

Çokalaşmak

Toplanmak, birikmek, üşüşmek, kalabalık etmek. Gönderen : bay-mubariz

Çalgıç

Büyük, iri, göze gelen. (Bu yıl ekinler çalgıç gibi)

Çıbartmak

Keskin bir acıya neden olacak ve bedende yara oluşturacak düzeyde darbe vurmak. (Eyye bi gelirsem çıbartırın ha! )

Çavgın

Rüzgârda karla karışık yağan yağmur.

Çelebi

Kocanın erkek kardeşi, Kayınbirader. Gönderen : aari