KOZLUÇAY SÖZLÜĞÜ
Isparta ili, Yalvaç ilçesine bağlı Kozluçay'a ait Derleme Sözlüğü
Çıkla
Ekmeksiz, katıklı, sade, sadece Gönderen : Bay Mubariz
Cızıkmak
(fiil). Koşmak Gönderen : Bay Mubariz
Amoon
Sevgi, şefkat gibi kelimeleri ifade eden söylem. Gönderen : Bay Mubariz
Dolav
1 - Eski taş ve kerpiç bina içerisindeki odanın duvar içinde duvarla düz çıkıntısız erzaklık saklama dolabı. 2-Kır Sarmaşığı Gönderen : Bay Mubariz
Dökle galasıca
Zeval dileme söylemi. Bir nesne veya canlıya karşı duyulan kızgınlık esnasında söylenir. Gönderen : Bay Mubariz
Ganayaklı
Kadınlara atfen eza cefa görmüş, çile çekmiş zor durumda kalmış kişileri ifade eder. Gönderen : Bay Mubariz
Goma
Çabuk, haydi git yap gibi (vakit geçirmeksizin) harekete geçirmeye yönelik başlatma sözü. Örn. "Goma sende git onla" Gönderen : Bay Mubariz
Kelik
Kullanımdan dolayı yıpranmış ve topuğa yaslanan arka kısmı yırtılmış lastik ayakkabı. Eski ayakkabı. Gönderen : Bay Mubariz
Ken
Tarla ve arazi gibi toprak parçasına ait sınırı ifade eder. Sınır, an, çelen. Gönderen : Bay Mubariz
Nipri
Kirli, paslı, küflü, pis Gönderen : Bay Mubariz
Tiyek
Çocukluktan görme, çekirdekten yetişmek, küçüklükten başlama Gönderen : Bay Mubariz
Ugul
Kıyamama duygusuyla bir başkasına içtenlikle acıma veya merhamet etme sözü. Çoğunlukla küçük çocuklara yönelik kullanılır. Uğull, Oğuul gibi biçemlerde de söylenir. Gönderen : Bay Mubariz
Yenli
1-Şimarıklık yapan, laf söz dinlemeyen, kişilik vakarda hafif kalmış kişi. (nazal n ile söylenir). 2-Hafif, ağırlığı az olan. Gönderen : Bay Mubariz
Honça
Çocuğu, yeğeni olan, herhangi bir işi olumlu ve rast giden, herhangi bi yakını askerden gurbetten gelenler için veya müjdeli bir haber üzerine dağıtılan lokum, tatlı, bisküvi, kuruyemiş gibi ürünlerin genel adı. Gönderen : Bay Mubariz
Murduna
Oyun (Misket ve çeşitli sermayeli) oyunlarda çocukların sahip olduğu sermayeyi oyunda kaybetse bile kaybeden tarafın sermayesini tekrardan geri alması. Gönderen : Bay Mubariz
Gosan
Oysaki, hâlbuki ifadeleri için kullanılır. ( Goosan bende seni gittin sandım) 'n' harfi nazal olarak seslendirilir. Gönderen : Bay Mubariz
Sifli
Gezek, işe yaramaz, başı boş kişiler için kullanılır. Gönderen : Bay Mubariz
Sağın
Derinliği az olan kap: sahan Gönderen : Bay Mubariz
Gıliz
Sıska, zayıf, çelimsiz Gönderen : Bay Mubariz
Keşik
Böğez
Bu kez, bu sefer. Gönderen : Bay Mubariz
Hapaz
Avuç, Avuç miktarı. Gönderen : Bay Mubariz
Gırtavlamak
Bir şey için bir yerde durmak, birini kollamak Gönderen : Bay Mubariz
Galle
1-Bulgurlu Domates yemeği. 2- Yahni türü Gönderen : Bay Mubariz
Çıkı
Azık çantası, eşya çantası, Küçük Bohça. (Aç bakayım çıkınında ne var) Gönderen : Bay Mubariz
Yerlee(r) yiyesice
Öl git anlamında Beddua. Gönderen : Bay Mubariz
Ağı düğü
Evde erzak olarak bulundurulan öteberi, acı tatlı, ufak tefek yiyecekler. Gönderen : Bay Mubariz
Şeytan Düğünü
Dairesel şekilde ortalığı birbirine katarak ani gelip geçen rüzgar. (Küçük çaplı hortumvari hava dalgası) Gönderen : Bay Mubariz
Böğün
Susa
Asfalt, yol. (Sen susaya doğru çıkadur, biz geliyoz) Gönderen : Bay Mubariz
Alelem
Sanırım, anlaşılan, demek ki anlamlarında kullanılır. (Bu gün güneşli olacak alelem) Gönderen : Bay Mubariz
Öğürleşmek
Birbirine alışmak, dost olmak, birbirinden ayrılmayacak derecede anlaşmak. (Bunlar iki arkadaş çocukluktan beri öğürlemiş) Gönderen : Bay Mubariz
Gak Hayra Gelesice
Gönül kırmadan söylenmek. (Gak hayra gelesice arkadaşına yardım et) Gönderen : Bay Mubariz
Gücüne gitmet
Zoruna gitmek, gönlü kırılmak, onuruna dokunmak. Gönderen : Bay Mubariz
Lak lak itmek
Ayaküstü konuşmak, söyleşmek. Gönderen : Bay Mubariz
Şakir
Çıplak ayak veya ayakkabısız, yalın ayak Gönderen : Bay Mubariz
Keraat
Aşağılık, iğrenç (kimse). (Vay keraat vay!) Gönderen : Bay Mubariz
Çomaş
Çomaç'ta denir. Çoban ve çiftçi işi. Yufka ekmeğinin içine peynir, soğan, domates, biber, peynir, yumurta, kıyma gibi herhangi bir katık konularak yapılan dürüm. Gönderen : Bay Mubariz
Canavar
Veddad
Kendi alanında, kendi başına. (şu adam kendi veddad'ında çalışıyordu) Gönderen : Bay Mubariz
Mum tırnak
Uyuşuk, beceriksiz, maharetsiz, işe yaramaz. (Şuna bak eli de yakışmıyor, mum dırnaklımın sen) Gönderen : Bay Mubariz
Üleşmek
Göpçük
Köşe, kıyı, dip, taban. (Çuval, cep, oda, tarla vb. şeyler için kullanılır) - Çocuğum oyuncağın çelen dibindeki göpcüğe düştü. Gönderen : Bay Mubariz
Deşirmek
Toplamak,biriktirmek Gönderen : Bay Mubariz
Börttürmek
Haşlamak, hafif pişirmek, yakmak. (Haydin bağa gidip bir göbcüğünde yaprak deşirip börttürelim) Gönderen : Bay Mubariz
Gidişmek
Holla
Olgunlaşmış, kabuğu kendiliğinden soyulmuş ceviz. Gönderen : Bay Mubariz
Fasille
Mangıllı
Az duyan, duymazdan gelen, duyduğunu tam anlamayan. Fasulye. (Guh şerif gıı bide duymaz mangıllı) Gönderen : Bay Mubariz
Böğülce
Börülce. (Guh şerif gıı bide duymaz mangıllı böğün orucun biri akböğülce vurdun mu ocağa tesbik çeke dirle eskile.) Gönderen : Bay Mubariz
Öğgün öğgün
Yavaş yavaş, ağır ağır. Dingin yağan yağmuru anlatır. (epeyidir guraklık vardı gızım, eveligün yağmur duasına çıktılarıdı ardıca, cennet karıya doğru. bak şinci öğgün öğgün ırahmet başladı.) Gönderen : Bay Mubariz
Hora geçmek
Hoşa gitmek, işe yaramak: kolaylaştırmak. (Bugün patoz sonası akbağdan yayan geliyodum. Melidinen dolmuşcu Bekir Kurt beni köye gadar getirdi, bu yorgunluğa ipii hora geçti) Gönderen : Bay Mubariz
Kömesönü
Gelmek anlamında Köyümüz keriş, kız pınarı, cennetkarı üçgeni içinde kalan bölge: badaşlar mahallesi. (Okul müdürü Osman Hoca vardı ya gız Kömesönünde oturu) Gönderen : Bay Mubariz
Güveydaşı
Keriş caminin olduğu yer. (Osman bu gün damadın elinden horozu ben gaptım. akşama doru gız bunarında yiyelim mi?) Gönderen : Bay Mubariz
Goflak
İçi geçmiş, çürümüş odun. Gönderen : Bay Mubariz
Mastan
Kozluçay'ın Güneydoğu tarafında bulunan Kava(k)başı bölgesinin karşısında yer alan dağ/yayla bölgesi. (Bu gün Mastanda orman dikiminde suyu bakı bunarın dan, Zafer Bal, Serdar Keskin,Ramazan Zağlı getirdi). Mastan: 1. Koca karı kılığında ola. 2. İnsanın topuğundan kanemen ecinniler grubundan olan. 3. Halk arasında sahtekarlıkta temayüz etmiş (Sivrilmiş) kadın. Gönderen : Bay Mubariz
Kava(k)başı
Kozluçay'da Kızılımtepe'nin doğu istikametine rastlayan dağlık yayla bölgesi. (Kava(k) başına kekik ve dağçayı toplamaya gittik soona çiçekoğlu bunarında çay demledik). Kava: Başı yüksekte olan. Başı sürekli yeşil kalan. Gönderen : Bay Mubariz
Gapız
Kozluçay'ın Güneydoğu tarafında yer almakta olup Aşağı Gapız bölgesi Kanyonvari, Yukarı Gapız bölgesinin ise yayla olduğu bölgedir. (Bugün orman dikiminde yukarı gapızdaydık emmi) Gönderen : Bay Mubariz
Sinmeç
Su yutkunu
Davranışlarında yavaş, ağır kanlı kimse. (nohut ekilcek duru. sabahtan beri çifte gitcek emme hala yapcak. su yutgunu ! ) Gönderen : Bay Mubariz
Islak semer
Söylenen ikaza ve uyarıya itibar ve aldırış etmeyen, ağırdan alan. (Oğlum ıslak semermin sen niye tavukları ağıllamadın) Gönderen : Bay Mubariz
Yuğlum yuğlum dökmek
Ağlamak, yoğun şekilde Göz yaşı, Ter. (Böğün tokattan asker uğurladıla yakınları yuğlum yuğlum göz yaşı döktü) Gönderen : Bay Mubariz
Eşek marılı
Yabani marul. Yiğit otu (Kozluçay halkınca bilinen ve yenilen dikenli yabani marul çeşidi. yufka ve tuz gereklidir.) Gönderen : Bay Mubariz
Eşeğin üstünden tabanca atar gibi....
Pervasız, Patavatsız, Alakasız, Mantıksız ve Yöntemsizce olmadık şeyler söylemek ve olmadık işler yapmak.( Milleti etrafına toplamış Eşeğin üstünden dabanca atar gibi konuşup duru, görende şıka bişi diyor sanır) Gönderen : Bay Mubariz
Ağıla yiyesice
Zehir ye/iç minvalinde İlenç, beddua sözü. (Ağıla yiyesice seni okulun bahçesinde ateşi senmi yaktın) Gönderen : Bay Mubariz
Adı çıkasıca
Adaba muğayir suç işleyenin meziyetiyle ünlenmesi dilekli ilenç, beddua sözü. Gönderen : Bay Mubariz
Yer alasıca
Zararı dokunan kişiye yapılan ölmesi istekli ilenç, beddua sözü. (Yıprak! yerle alasıca nolcak o yapmıştır gene) Gönderen : Bay Mubariz
Muşuldamak
Genelde uyurken, yemek yerken, nefes alıp verirken zorlanmak, tuhaf anlamsız ses çıkarmak. (Öndü gün davette yemek yerken muşuldadı durdu zati) Gönderen : Bay Mubariz
Ebişmek
Çocuğu sırtına almak, sırtlamak. (Anası ağlayan çocuğunu ebişerek götürdü) Gönderen : Bay Mubariz
Mankırmak
Bağırmak, Böğürmek, Bağırarak Ağlatmak ( bi görsen yıktı ortalığı, aaşama gada mankırdı durdu! ) Gönderen : Bay Mubariz
Kıtar atmak
Boşa çıkarmak, arkadan konuşmak. Gönderen : Bay Mubariz
Tatavıya
Rasgele, başıboş, gelişigüzel iş, söz veya eylem. (Ta tavıya kızmı istenir be) Gönderen : Bay Mubariz
Üzniyet
İnanmamak, ikna olmamak. (Şu dilenci gadına bak be param yok diyom ünziyet olmuyo) Gönderen : Bay Mubariz
Ayın oyun
Bozukdüzen, karışık, karmakarışık, olur olmaz, boşa giderme, acayip, baştan savma, gelişigüzel. (Sünepe adam doğru işmi yapar hiç, ayın oyun yaptığı her işi tekrardan biz yaptık) Gönderen : Bay Mubariz
Lak lak
Sevilecek yaştaki çocuk grubunu eğlendirmek için bir yetişkinin sırtüstü yere yatarak ayaklarını havaya kaldırmadan önce, ayaklarını çocuğun göğsüne koyup, ellerinden tutarak yükselttikten sonra hareket ettirme/sallama şeklindeki oyuna verilen isim. (Ne biçim lak lak yapıyon çocuğu düşürme sakın) Gönderen : Bay Mubariz
Asarcık
Bir işin yoğun yapıldığı, Bir işin öğretildiği yer. (Asarcıktaki "Cennet Karının" altındaki dut ağacının altında gölgelendi) Gönderen : Bay Mubariz
Güğüm
Su kaynatmak için kullanılan ibrik, semaver. Gönderen : Bay Mubariz
Sepin
Genelde un saklamak için büyük ölçülerde yapılmış ahşap kasa Gönderen : Bay Mubariz
Bürgün
Yarından sonra Gönderen : Bay Mubariz
Bülüç
Avkılamak
Örselemek, hırpalamak, tenhada kıstırmak. Karıştırmak, harmanlamak. Köpek için ısırmak. Gönderen : Bay Mubariz
Guğurdamak
Henüz konuşamayan bebek/çocukların uyanıkken kendi kendilerine anlamlı anlamsız ses çıkarması. Gönderen : Bay Mubariz
Mefrat
Uzun, kalın, ağır. (Şuna bak len mefrat gibi ağır ha, 10 adam dutsa galdıramaz emin ol. bu gavağı geçen yaylada Paşaoğlu Iramazanın baçasından kestiydik.) Gönderen : Bay Mubariz
Sergen
Mutfak dolabı, Tel dolap. Gönderen : Bay Mubariz
Lapak
İri, geniş, açılmış, serpilmiş, gelişmiş. (Lapak gibisin bizimoğlan) Gönderen : Bay Mubariz
Çepreşik
Karışık, bozuk. Gönderen : Bay Mubariz
Yorak
Tiksindirecek şekilde kılık kıyafette, işte ve kullanılan araç gereçte kullanıma mani olacak kirlilik. (Ne o atletinin hali yoraklı gibi toprağın içinden mi çıkardın onu) Gönderen : Bay Mubariz
Hasba yiyesice
Tiksinç (Çıban, yara gibi) şeylerin yenmesi kastıyla söylenen ilenme sözü. beddua. Gönderen : Bay Mubariz
Arakan
Bulanık su akışı, sel, aniden bastiran sel afeti. Gönderen : Bay Mubariz
Barak
Saçı sakalı dağınık, bakımsız kılık kıyafetli kişi. (bu halin ne barak gibi olmuşun) Gönderen : Bay Mubariz
Sıdırmak
İçi sıvı dolu nesneyi patlatmak, ezmek, kırmak, süzmek. (Bazardan gelince çocuklara iki yumurta sıdırıvadım.) Gönderen : Bay Mubariz
Gandavur
Ketum, acımasız, doğruluğa ikna olmayan. (Gandavur adam! gızını dilbe olana veemedi.) Gönderen : Bay Mubariz
Ganduz
Doymaz, kanmaz. Gönderen : Bay Mubariz
Domin
Hilekar, düzenbaz. Gönderen : Bay Mubariz
Gavara
Tartışma, dövüş Kavga, gürültü. (bazarcıla bi gavaraya dutuşdular, ayırcak oldukda şahit filan yazaala diye ellemedik, döndük köye) Gönderen : Bay Mubariz
Gakışlamak
İtelemek, ivme kazandırmak veya dürtmek ( gontağı çeviriyom almıyor, hadin şu moturu bi gakışlayın) Gönderen : Bay Mubariz
Hotuz inne
Çengelli İğne, Yorgan iğnesi. Gönderen : Bay Mubariz
Arsınmak
Utanmak, çekinmek. Gönderen : Bay Mubariz
Zaaplı
İri yarı, büyük, kuvvetli, kocaman. (Geçen gızılın depeye gaçtıgını gördüydük de ardından gitmedik, hakkından mı gelinir hiç. Zaaplı bir canavarıdı. "kurt" ) Gönderen : Bay Mubariz
Alem aldırmak
Velveleye vermek, bağırıp çığırmak, olay çıkarmak. (Bizim tavuklar gomşunun baçasını gimiş eşelemişmiş. sen misin sahip çıkmayan di hekesin içinde dimediğini bırakmadı. bi gösen alem aldırdı ortalığı) Gönderen : Bay Mubariz
Iscacık
Sıcak, sıcacık. (Dığan ekmeği yapıyorlar açsınızdır gidinde ıscacık yiyin) Gönderen : Bay Mubariz
Cıvmak
Büyümek, yükselmek, gelişmek, yetişmek. Gönderen : Bay Mubariz
Cıbır
1- Zayıf, çelimsiz, gelişmemiş. (Bu sene gurbanlıklar cıbır gibi) 2- Geçim darlığı çeken, yoksul, züğürt. 3-Tüyü dökülmüş. Gönderen : Bay Mubariz
Nizbet
Kötü, işe yaramaz, zayıf. (şunlar iyi de öteğiler nizbete benziyor. satılmaz bu davar.) Gönderen : Bay Mubariz
Imırga
Filiz, taze, yeni yetişmiş, körpe. Gönderen : Bay Mubariz
Dalısı Kalın
Zengin, varlıklı, haylaz, duyarsız. Gönderen : Bay Mubariz
Dede Gülü
Torun yaştaki evlatlar Gönderen : Bay Mubariz
Çorlu
1-Çabuk kızan, çabuk sinirlenen. (Birlikteki çocukları dahi çorlu arkadaş) 2- Hastalıklı, dertli, illetli. 3-Akılsız, deli. Gönderen : Bay Mubariz
Goma ettirmek
Doldurmak, fişeklemek, gaz vermek, suflelemek. Gönderen : Bay Mubariz
Ulku Genişlemek
İçsel, ruh, kalp ve aklın huzura, rahatlığa, sükunete ermesi, rahatlaması. Gönderen : Bay Mubariz
Boynu altına gelesice
Ölmesine yönelik Kötü bir akıbet temennisi, ilenmek. (vay boynu altına gelesice vayyy! yidi yuttu tüm malı ) Gönderen : Bay Mubariz
Ağıllamak
Koyun, keçi gibi hayvanlar için; ağıla koymak. İnsanlar için; İçeri almak, hapsetmek, zaptetmek. Gönderen : Bay Mubariz
Kümrük
Kısa, güdük, boysuz, bacaksız, yerden. (Kümrük gulak oğlak emiştimi) Gönderen : Bay Mubariz
Tekne kazıntısı
Ailenin en son çocuğu. Gönderen : Bay Mubariz
Eli Böründe
1- Eğrilmiş duvarların altından uzatılan ağaç destek (Oğlum hasan eline bir çivi al "şu" ağacın altına bi eli böründe ağaç vur yoğsa depemize düşcek bu çatı , beş adama güvencene bi çiviye güvenir insan) 2-Kimsesiz, yalnız kalan, boynu bükük insan. 3-Eğreti, gelip geçici. Gönderen : Bay Mubariz
Gümüşün damlama gibi yapmak
Çok temiz yapmak, iyi temizlenmiş, pak olmuş. (Zülfiye davet gazanlarını gümüşün damlama gibi mi yaptın? - Şerife (Çalık gızı) Gönderen : Bay Mubariz
Dıılamak
Tavuk, keklik gibi kanatlı grubunun koşar adımı. ( kümesin gapısını açtığım gibi dııladı gittiler, meğer açımış tavıklar.) Gönderen : Bay Mubariz
Büngüldemek
Pınar veya herhangi bir kaynaktan (topraktan) çıkan suyun kabarması, coşması. Gönderen : Bay Mubariz
Debil Dübül
Yalpalayarak, Dengesiz, sarsak, sendeleyerek, el yordamıyla, tökezleyerek (yürüme) Gönderen : Bay Mubariz
Yâran
Yakın arkadaş, dost, evlat Gönderen : Bay Mubariz
Yağın
Bel, sırt. (Yağnım ağrıyor) Gönderen : Bay Mubariz