KOZLUÇAY SÖZLÜĞÜ
Isparta ili, Yalvaç ilçesine bağlı Kozluçay'a ait Derleme Sözlüğü
Gayıl olmak
Razı olmak
Öküz helvası
Un ile yağın kavrulup pekmezle tatlandıran tatlı çeşidi.
Canları cin olmak
Sıkıntıdan sinirden delirmek, bunalmak. Mecazen çığrından çıkmayı kasteder. ( Ben tarlaya gitcez di beklerken aşama gadar orda burda sürtmüş soonada gelip yemek yok mu dimez mi! Canlarım cin oldu cin! )
Kayası olmak
Burnunu sokmak. (Sen kayası olma önüne bak.)
Guldur kışı
Kozluçay'da yaşanan olaydaki kış şiddetine benzer tipili kar yağışı
Dibi gübre
Gelir olarak endi emeği ve kazancı dışında yakın çevresel ekonomik desteği olan. (Aldığı maaşı ile ev mi geçinir!, Nolcak Anası, buvası hala para verir)
Elindeki düğümü dişe vurmak
Kendi işini güçleştirmek, zorlaştırmak.
Kendi batmanından ye
Yapılan bir iş esnasında, herkesin kendi taksimine ayrılan iş sahasının dışına çıkması ve diğer taksim sahiplerinin buna razı olmamasını belirten ifade.
İki taş, dikili taş.
(Kozluçay Tokat Mevkii) mezarlık girişi.
Gözünün kurdunu kırmak
Karşıdaki kişinin cesaretini kırmak
Tangazaya almak
Dalga geçmek, eğlenmek. (sende beni iice tangazaya aldın ha!)
Fetrah çıkarmak
Olmayan söz uydurmak, Yalan uydurma.
Bin beter
Çok, Çok Fena, Haddinden fazla. (yaptığıma yapacağıma bin beter pişman oldum)
Gâvur Çin
Türkiye sınırları dışındaki bütün gayri müslim toplulukları ifade eder.
Eli katıklı
Yediren içiren, cebinde her daim çocuk sevindirecek yiyecek bulunduran, taşıyan.
Evker kevker yapmak
Bozmak, zorlaştırmak, bir işi çok uygunsuz yapmak.
Takka çeki
Şevval orucu
Yakası yerine yatmak
Gerçekleşmesini istediği şeye erişmek. Arzusu yerine gelince kalben mutmain olmak. Gönlü razı gelmek.
Hılk gibi olmak
Tutuklaşmak, salaklaşmak.
Enit yanıt olmak
Şaşmak, Şaşakalmak.
Kayası olmak
Karışmak, burnunu sokmak. (Sen işine bak hatca, kayası olma)
Ere kalkmak
Sahura kalkmak.
Anıl anıl
Ağır ağır, usul usul, yavaş yavaş, tedricen. (söyleyişte nazal n kullanılır : añıl añıl)
Yüzünü şeytan yalamış
Genelde çocuklar için olmakla birlikte herkese yönelik; Yataktan kalkar kalkmaz yüzünü yıkamadığı farkedilen insanlara bu durumunu belirtmek için söylenen söz.
Takalak Avı
Eski avcıların daha önceden yaralı, kanat kırma olarak veya palaz (Civciv) hali iken yakalanmış kekliğin iyileşmesi veya gelişmesi sonrası avlak alanı bir avcı güme içinde, kafes içindeki kekliğin ötmesiyle yakına gelen keklik veya sürüsünün avlanma biçimi.
Gırf eylemek
Silip süpürmek, Yok etmek, Kökünü kazımak. (Kışla bağlara Domuz girmiş, üzümleri Gırf eylemiş)
Toplu yumurta
Yumurtanın suda haşlanmış hali. Rafadan.
Yoğurtusunu gütmek
Dostça veya düşmanca olay mahalinde olmayan bahsi geçen kişiden yana olma, taraf tutma.
Cemzi çekmek
Arzulamak, canı çekmek. (Torunlara çok cemzim çekti.)
Ece bece etmek
Bozmak, zorlaştırmak, bir işi çok uygunsuz yapmak.
Allah başa gadar sürdürsün
Nişan düğün gibi törenlerde gelin ve damada söylenen temenni. Anlamı: "Baş, ölümü temsil eder ölünceye kadar birlikte olun, bahtiyar olun, demektir. Ancak çiftlerin evliliği en mutlu günleri olduğu için ölüm kelimesi kullanılmayarak incelik gösterilmiştir."
Ikra getirmek
Bıkmak, bezmek, osmak, usanmak.
Beh olmak
Çocuklara birşeyin kirlendiğini anlatmakta kullanılır. "çorapların beh oldu Zeliş, çıkaralım hadi"
Sintire çekmek
Üşüyerek içine çekilme, büzülme.
Köpek Taşlamak
Eğitimi veya bir işi bırakmış insanlar için kullanılır. Boşta gezmeyi eliboşluğu belirtir. (Okuluda bıraktı pis çocuk, köpek daşlaaa gari bundan sonra.)
Hun etmek
Delirtmek, öfkelendirmek. Kaygılandırmak, telâşlandırmak, meraklandırmak. (Geceden beri nerdesin sen "hun" ettin beni)
Bettinden beri
Başından beri, oldu olası.
Şer Gabağı
Yaramazlık yapan Küçük çocuklar için kullanılan muzipçe söz.
Debil Dübül
Yalpalayarak, Dengesiz, sarsak, sendeleyerek, el yordamıyla, tökezleyerek (yürüme)
Çerçi çanağı
Ufaklı büyüklü, işe yarayan, yaramayan bir sürü eşyanın doldurulduğunu ifade eder.
Gümüşün damlama gibi yapmak
Çok temiz yapmak, iyi temizlenmiş, pak olmuş. (Zülfiye davet gazanlarını gümüşün damlama gibi mi yaptın? - Şerife (Çalık gızı)
Eli Böründe
1- Eğrilmiş duvarların altından uzatılan ağaç destek (Oğlum hasan eline bir çivi al "şu" ağacın altına bi eli böründe ağaç vur yoğsa depemize düşcek bu çatı , beş adama güvencene bi çiviye güvenir insan) 2-Kimsesiz, yalnız kalan, boynu bükük insan. 3-Eğreti, gelip geçici.
Tekne kazıntısı
Ailenin en son çocuğu.
Boynu altına gelesice
Ölmesine yönelik Kötü bir akıbet temennisi, ilenmek. (vay boynu altına gelesice vayyy! yidi yuttu tüm malı )
Ulku Genişlemek
İçsel, ruh, kalp ve aklın huzura, rahatlığa, sükunete ermesi, rahatlaması.
Goma ettirmek
Doldurmak, fişeklemek, gaz vermek, suflelemek.
Dede Gülü
Torun yaştaki evlatlar
Dalısı Kalın
Zengin, varlıklı, haylaz, duyarsız.
Aydınlıklar içinde gal
Gözün aydın denildiğinde karşılığında verilen nazik cevap.
Alem aldırmak
Velveleye vermek, bağırıp çığırmak, olay çıkarmak. (Bizim tavuklar gomşunun baçasını gimiş eşelemişmiş. sen misin sahip çıkmayan di hekesin içinde dimediğini bırakmadı. bi gösen alem aldırdı ortalığı)
Hasba yiyesice
Tiksinç (Çıban, yara gibi) şeylerin yenmesi kastıyla söylenen ilenme sözü. beddua.
Yuyup yuyup sıkmak
Sözlü olarak karşıdakini sorguya çekmek, duyacağını duyduğu halde üstelemek, azarlamak, cevap vermeye dahi mecal bırakmayacak ölçüde perişan etmek. ( Yudu yudu sıktı beni, mafitti maf. Bi dövmediği galdı.)
Zopa gibi
İri yarı, güçlü kuvvetli.
Gabir mevt
Kabir ölüsü gibi hissiz, acımasız, merhametsiz insanları anlatır.
Lak lak
Sevilecek yaştaki çocuk grubunu eğlendirmek için bir yetişkinin sırtüstü yere yatarak ayaklarını havaya kaldırmadan önce, ayaklarını çocuğun göğsüne koyup, ellerinden tutarak yükselttikten sonra hareket ettirme/sallama şeklindeki oyuna verilen isim. (Ne biçim lak lak yapıyon çocuğu düşürme sakın)
Ayın oyun
Bozukdüzen, karışık, karmakarışık, olur olmaz, boşa giderme, acayip, baştan savma, gelişigüzel. (Sünepe adam doğru işmi yapar hiç, ayın oyun yaptığı her işi tekrardan biz yaptık)
Dam Döndü
Ev yapım esnasında çatı aşamasına gelmiş, çatısı bitmiş veya bitmek üzere olan ev sahibi, gelenek olarak işçilere etli pilav veya tavuklu pilav yanında tatlı olarak baklava ikramı yanı sıra yine işçilerine gömlek, mendil gibi hediye verme geleneğine verilen isim.
Kıtar atmak
Boşa çıkarmak, arkadan konuşmak.
Yer alasıca
Zararı dokunan kişiye yapılan ölmesi istekli ilenç, beddua sözü. (Yıprak! yerle alasıca nolcak o yapmıştır gene)
Adı çıkasıca
Adaba muğayir suç işleyenin meziyetiyle ünlenmesi dilekli ilenç, beddua sözü.
Ağıla yiyesice
Zehir ye/iç minvalinde İlenç, beddua sözü. (Ağıla yiyesice seni okulun bahçesinde ateşi senmi yaktın)
Eşeğin üstünden tabanca atar gibi....
Pervasız, Patavatsız, Alakasız, Mantıksız ve Yöntemsizce olmadık şeyler söylemek ve olmadık işler yapmak.( Milleti etrafına toplamış Eşeğin üstünden dabanca atar gibi konuşup duru, görende şıka bişi diyor sanır)
Eşek marılı
Yabani marul. Yiğit otu (Kozluçay halkınca bilinen ve yenilen dikenli yabani marul çeşidi. yufka ve tuz gereklidir.)
Yuğlum yuğlum dökmek
Ağlamak, yoğun şekilde Göz yaşı, Ter. (Böğün tokattan asker uğurladıla yakınları yuğlum yuğlum göz yaşı döktü)
Tin tin boru
Genelde Nisan, Mayıs aylarında kabuğunun içi sulanmış kıvama gelmiş söğüt dalından düdük yapılırken söylenen ve söylendiğinde sağlam şekilde kabuğun dalından ayrılacağı düşünülen dilek niteliğinde söylenilen tekerleme. (Tin tin boru tin tin boru dam ardında gurt yatar gurt yatar seni yemeye yatar diye yatar cikarsan yemicek cikmazsan yiyecek ancık boncuk geriye bana gancık.)
Gak ocağı kör galasıca
Azarlar nitelikte karşıdakini (kişi veya hayvan) harekete geçirmeye/sakındırmaya yönelik (ciddi olmayan beddua) söylem. (Gak ocağı kör galasıca, nerden buldun da çıkardın bunu)
Eyye köpeğin bi gelirsem ....
Karşıdakinin söylenene kulak asmaması durumunda söyleyicinin belirttiği eylemi yerine getireceğine dair ".... yapmazsam köpeğim" anlamlı şart etme söylemi. (Eyye (eğer) köpeğin bi gelirsem mahfiderin seni.)
Islak semer
Söylenen ikaza ve uyarıya itibar ve aldırış etmeyen, ağırdan alan. (Oğlum ıslak semermin sen niye tavukları ağıllamadın)
Su yutkunu
Davranışlarında yavaş, ağır kanlı kimse. (nohut ekilcek duru. sabahtan beri çifte gitcek emme hala yapcak. su yutgunu ! )
Cibidi çıkmak
Islanmak, sırılsıklam olmak. ( Geçen hasandepesinde ekin biçerken bi ırahmet bastırdı Cibidimiz çıktı)
Hora geçmek
Hoşa gitmek, işe yaramak: kolaylaştırmak. (Bugün patoz sonası akbağdan yayan geliyodum. Melidinen dolmuşcu Bekir Kurt beni köye gadar getirdi, bu yorgunluğa ipii hora geçti)
Öğgün öğgün
Yavaş yavaş, ağır ağır. Dingin yağan yağmuru anlatır. (epeyidir guraklık vardı gızım, eveligün yağmur duasına çıktılarıdı ardıca, cennet karıya doğru. bak şinci öğgün öğgün ırahmet başladı.)
Bizimoğlan / Bizimgız
Konuşmalarda karşıdakine atfen, benimseme ve samimiyetin ifadesi olarak kullanılan hitaptır.
Mum tırnak
Uyuşuk, beceriksiz, maharetsiz, işe yaramaz. (Şuna bak eli de yakışmıyor, mum dırnaklımın sen)
Lak lak itmek
Ayaküstü konuşmak, söyleşmek.
Gücüne gitmet
Zoruna gitmek, gönlü kırılmak, onuruna dokunmak.
Şee(r) Bazarı
Perşembe günü ve Akşehir Pazarı kastedilir.
Hasırın ardı hasretlik
Hasret duyulması için çok uzakta olmaya gerek olmadığını, hemen yakınında da olsa görmeme veya yanında bulunmama nedeniyle de duyulacağını ifade eden söz.
Matça Çıkasıca
İrin, Kir, Pislik çıksın babında Beddua.
Bağ Depmek
Bağ bellemek.
Ekmek yemek
Yemek yemek, yemek öğünü anlamında kullanılır. Öölen ekmeği, Aaşam ekmeği v.b. (Ekmek yemediyseniz sofraya buyrun )
Gak Hayra Gelesice
Gönül kırmadan söylenmek. (Gak hayra gelesice arkadaşına yardım et)
Attığı taş yerine varmamak
Çabalarım sonuçsuz kaldı, hedefime ulaşamadım anlamında kullanılır. ( Attığım taş yerine va(r)madı. )
Fıydırıp gitmek
Aradan kaçıp gitmek. Çaktırmadan sıyrılıp gitmek. (Yanımda dururken birden fıydırverdi gitti)
Oyulmadık gabaklara girmek
Akla gelmeyen, ihtimal verilmeyen işleri ( zarar ziyan ) işleyebilmek.
Yeri yiyip göğü Allah'a bırakmak.
Yeri gerçekten yiyip (açgözlülük , kargaşa, hır gür ile), göğe gücü yetmediği için Allaha bırakmak zorunda kalmak:)
Yaşı yerle(r)de galasıca, Batasıca
Öl git anlamında Beddua.
Özeği öttürmek
Gırtlağı yırtılacak, soluksuz kalacak düzeyde bağırmayı anlatır. (Bağırta bağırta özeğimi öttürdünüz! Şer gabakları sizi! )
Boğazını saban okuynan mı deldiler?
Çok bağıran, sesi çok çıkanlara denir.
Şeytan Düğünü
Dairesel şekilde ortalığı birbirine katarak ani gelip geçen rüzgar. (Küçük çaplı hortumvari hava dalgası)
Yerlee(r) yiyesice
Öl git anlamında Beddua.
Öndüğü Gün
Evvelsi gün. ( Öndüğü gün yalvaçtaydım)
Değnek Günü
Pazar Günü: Haftanın 7. Günü. 'ğ' çoğunlukla söylenmez. Ör: Deenek günü ekmek idelim.
Tebelleş olmak
Rahatsız etme, sataşma, Uylama. Örn. "Get dökle galasıca, tebelleş olma bana git öteyana"
Feldir feldir oynatmak
Çok uğraştırma, haddinden fazla uğraştırma. (Şuna bak len adamı feldir feldir oynadır)
Dökle galasıca
Zeval dileme söylemi. Bir nesne veya canlıya karşı duyulan kızgınlık esnasında söylenir.